Siz hiç sudan bir kelebek gördünüz mü? Kanatları su gibi berrak, gövdesi su gibi saydam.. Yani su gibi bir kelebek.... Sudan bir kelebek.... Durun hayal etmeyin hemen.... Hayal edilmesi kolay olmayan bir kelebek olsun bu.... Kanat çırpışı sizi öyle etkilesin ki, kanadından damlayan her su taneciği yaşamınıza anlam, yüreğinize can katsın yeniden.. Akan her damlada can bulsun kelebek de yeniden...... Ömründen giden her günü, damlalarıyla kazansın yeniden..... yeniden.... yeniden.....
Sudan kelebek.......
-Peki bu kelebeğin farkı ne ki, diğerleri gibi hayal etmemeliyiz? Neden bir kelebeğin kanat çırpışı bize bu denli anlam katsın ki ? Hem bir kelebek neden her kanat çırpışından sonra yeniden hayat bulsun ki? Neden sudan olsun ki?
Kelebekler..... Nedir kelebek dendiğinde bizim aklımıza ilk gelen? Bahar mı? Kokularıyla bizi büyüleyen, gözlerimizi alamadığımız çiçekler mi? Parklardan gelen çocuk sesleriyle oradan oraya uçuşan rengarenk kanatlara sahip, adına 'kelebek' dediğimiz uçan tırtıllar mı? Hani ömrü en fazla 1 ay olan ama yaşadıkları toplum nedeniyle 1 haftada kanatları kırılan kanatlı tırtıllar mı?
Hayır! Kelebek dendiğinde benim aklıma gelen, o koleksiyonlara konuk olan ölü kelebekler değil; bin bir şekle sokulmuş süs eşyalar da değil. Boynumdaki varlığıyla huzur veren kolye de değil. Ya da küçük bir çocuğun peşinden koştuğu yakalamaya çalıştığı o büyüleyici renklerdeki kanatlı tırtıllar da değil. Kelebek dendiğinde aklıma gelen tek şey, Sudan Kelebeğim oluyor. Yani hayatım oluyor. Aklıma gelen tek şey, hayatım..
Sudan kelebek.......
-Nasıl yani? Hayal etmesi bile güç olan sudan bir kelebek hayatı nasıl tasvir edebilir ki?
Benim hayatım bir kelebeğin ömrü ile başlar. Bir kelebeğin göğsüme konmasıyla... Kısadır belki ve her kanat çırpışından sonra da git gide kısalmaktadır. Ama sıradan bir kelebek değildir, bu hayat. Sudan bir kelebektir.. Sonsuz damlalardan oluşur, kanatları. Gövdesi de, tıpkı kanatları gibi sadece sudandır. O kadar berrak, o kadar şeffaftır ki hayatın hiç bir pisliğine bulaşmamamıştır. Ömrü ise sonsuzdur, bu kelebeğin.. Her kanat çırpışında kanatlarından akan her damla, onun ömrüne can katar. Yani ölmemesi için, kanatlarının solmaması için uçması şarttır, sudan kelebeğin.
- Nedir bu çelişki üstat? Kelebeğin ömrü kısadır, 1 ay bile yaşayamaz diyorsun. Ama şimdi de karşıma geçmiş her kanat çırpışında sonsuzluğa uçar kelebek diyorsun..!
Bilmez misin ki hayat çelişkilerle doludur evlat. Benim hayatımda öyle.. Bir kelebeğin ömrü kadar ömrüm var, ama sudan bir kelebeğin ömrü kadar yaşama fırsatım var. Yani sonsuz bir yaşamım var. Kısacık hayatın içinde sonsuz yaşantım var. Ne büyük çelişki değil mi? İşte bu yüzden hayal etmesi çok zor olan bir kelebek bu. Öyle aklına ilk geldiği gibi hayal edemezsin, kurgulayamazsın onu. Bir kelebeğe dokunduğun gibi dokunamazsın, bakamazsın bile. Zordur çünkü ona sahip olması, hayal etmesi... En başta bir okyanusun olmalı, onu besleyebileceğin... Dur hemen kolay sanma.. Okyanusa sahip olmak da zordur. Önce kendin okyanusun o eşsiz maviliklerinde, derinliklerinde yaşayabilmelisin.. Ancak o zaman can verebilirsin sudan kelebeğine...
Ve ben şimdi okyanusun o maviliklerindeyim.. En mavi derinliklerinde, yakamozun olduğu yerdeyim.. Ve kendi okyanusumda, sudan kelebeğimi yaratabildim. Yaşattım onu var gücümle.. Sonsuzluğu yükledim 3 günlük hayatına. Ona özgürlüğü verdim. Sonsuzluğu yaşama özgürlüğünü... Şimdi kısacık hayatında dilediği gibi yaşıyor, sonu olmayan okyanusumda sudan kanatlarıyla...
Sudan kelebek.......
İşte tam da bu yüzdendir ki Blog'umuzun adı SuDaN KeLeBeK... İçine aldığı her harfte ayrı bir anlam, ayrı bir tat taşır bu kelebek.. Kısacıktır ömrü ama bir o kadar da sonsuzdur... En güzel yanı da çelişkilerle dolu olmasıdır... Ne doğrudur, ne yanlış.. İçinde kocaman bir hayatı barındırır.... Şimdi sorarım size.....
Bir kelebeği hayal etmek kolaydır. Onunla yaşamak da... Peki ya sudan bir kelebek hayal edebilir misiniz? Ve onu okyanusunda yaşatabilir misiniz?
müthişşşşşş
YanıtlaSilteşekkür ettiimm =)))
Sil